YENİ TÜRKİYE YOLUNDA…

Bin yıllık tarihimiz boyunca nice badireler atlattı bu millet, nice vatan haini gördü. Her defasında içten yıktılar bu devleti, ama kendi küllerinden yeniden doğmayı başardı bu millet, tıpkı 15 Temmuz’da olduğu gibi.
Yüz yıl önce Sultan Abdülhamit Han’a ihanet edenlerin çocukları bugün Erdoğan’a ihanet ediyorlar. Sinsi planlar yaparak içten yıkmak istediler bu ülkeyi, ama başaramadılar, çünkü hesap edemedikleri bir güç vardı. “ Onlar tuzak kurarlar, Allah da tuzak kurar. Ama Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır” buyuruyor yüce Mevla mukaddes kitabında.
Kurdukları tuzağa kendileri düştüler, ama ayıkmadılar ve tuzak kurmaya devam ettiler. Devletin en kılcal damarlarına kadar giren bu örgütü bir çırpıda çekip almak çok zor ve meşakkatli olacaktı, öylede oldu. Bu hain terör örgütü ile mücadele edilirken nice masum insanın canı yandı ve yanmaya devam ediyor.
Bu hain örgüt, devleti ele geçirme planı yaparken birçok plan yapmış olacak ki devlet içerisine sızmış gizli hücrelerine ulaşmak mümkün olmuyor. Bir bakıyorsunuz ki yüzlerce insanı açığa alan hatta görevlerinden ihraç edilmesini sağlayan savcılar, hakimler, FETÖ’den açığa alınmış. Hatta görevden ihraç edilmişler.
Peki, bunların aldığı kararlar tekrar gözden geçiriliyormu? Haksız yere görevden atılanlar görevlerine iade ediliyormu?
Yeni Türkiye yolunda emin adımlarla yürürken, FETÖ’cülerin aldığı kararlarla bu milletin evlatları mağdur edilmemeli. Aylarca FETÖ soruşturması yürüten ve daha sonra FETÖ’den açığa alınan ve görevden atılan hakim ve savcıların aldığı kararlar mutlaka tekrar gözden geçirilmelidir, varsa mağdur edilen mağduriyeti giderilmelidir.
Öte yanda FETÖ terör örgütü ile bağlantısı olduğu tespit edilmiş, bir şekilde örgüt üyesi olduğu belgelenmiş ve buna rağmen mağdur edebiyatı yapanların ailelerine gerekli bilgi ve belgeler gösterilmeli, mağdur edebiyatı yapan FETÖ’cülerin yakın çevresini devlete karşı kışkırtmalarına müsaade edilmemeli.
Özelikle ‘bylock’ kullandığı tespit edilen kişilerin yaptığı mağdur edebiyatı ifşa edilmeli, ‘bylock’ kullandığı halde ‘ben masumum’ diyenlerin yakın çevresini kandırmalarına müsaade edilmemeli. 2014 sonrası devlet memuru olduğu halde, devlete karşı mücadele edip Bank Asya’yı batmaktan kurtarmak için para yatıranların yaptığı mağdur edebiyatına milletimiz itibar etmemeli. Hem devlet memuru olup bu milletin vergileri ile maaş alacaksın, hemde bu devleti yıkmak isteyen terör örgütünün finans kaynağı olan bankasını kurtarmak için para yatıracaksın. Sonrada kalkıp mağdur edebiyatı yapacaksın, yemezler…
Öte yanda bu örgütün vermiş olduğu sınav soruları ile haksız bir şekilde kamuda memur olanlar var, onlarda şimdi mağdur edebiyatı yapıyor. Bana göre onlar mağdur değildir, haksız yere geldikleri görevlerinden ihraç edilmeleri yerinde bir karar olmuştur. Bu kişilerin örgüt bağlantıları iyice araştırılmalı, örgütten sınav sorularını almaları dışında başka bağlantıları olmayanlara devlet bir şans daha vermeli. Eğer gerçekten bu görevlere bileğinin hakkı ile geldiklerini iddia ediyorlarsa bir sınava tabi tutularak sınavı geçenler görevlerine iade edilmeli. Sınavı geçemeyenlerin memuriyet yolu kapatılmamalı ve bundan sonraki hayatları karartılmamalıdır.
Birde kamuda çalışanlar var;
Örgütün gizli hücreleri halen kamuda görevlerinin başında, devlet bunlara ulaşmak için bütün istihbarat birimlerini harekete geçirmiş ama halen birçoğuna ulaşmış değil. Bu gizli hücreler bir yandan örgütlerine devletin gizli bilgilerini aktarırken, diğer yanda halkı devlete karşı kışkırtmaya devam ediyor. Örgütle bağlantısı deşifre edilmeyen bu kişiler halen önemli görevlerde olmalarından dolayı vatandaşlara kamu hizmeti verirken çeşitli bahanelerle halkı devlete karşı isyan edecek duruma getiriyorlar. İllerde Valiler, ilçelerde Kaymakamlar vatandaşın bu yöndeki şikayetlerini mutlaka dikkate almalı ve bu kişiler hakkında gizli soruşturma başlatmalı.
Son söz; Yeni Türkiye yolunda kendi geleceğini oy’lamak için 16 Nisan’da sandığa gidecek olan bu millet, geçmişte atalarının yaptığı hataları yapmayacaktır. Kendi geleceğini kendisi belirleyecek, halka karşı hiçbir sorumluluğu olamayan bir Cumhurbaşkanı değil, halkın oyu ile seçilen ve halka hesap veren Cumhurbaşkanlığı sistemine EVET diyecektir.