Sincik’e Dair / Köşe Yazısı - Servet DURMUŞ

Ak Partinin 2002’de kurulmasından beri her seçimde oyunu daha da arttırarak en son Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kırılması zor bir rekora imza atan ilçemiz, 2011 genel seçimlerinde de % 92.5 ile Türkiye’de ilçeler bazında en çok oy oranı yakalayan belde olmuştu. 2002 seçimlerinden itibaren devam eden bu kararlı ve istikrarlı oy oranın, halkımızın Ak Partiye ne kadar güvendiğinin en büyük ispatı ancak bu büyük desteğin karşılığı halk bazında hala alınmamış gibi gözüküyor.
Alt yapı ve yol yapılanması gibi temel sorunların hala çözülememiş olması ilçemizin en büyük eksikleri gibi gözüküyor. Devlet erkânımızın bu konularda uğraştığını ve çözüm aradığını pek tabiî ki biliyoruz fakat 13 yıllık bir istikrarın ve düzenin ilçeyi çok daha iyi ve yaşamsal olarak daha kaliteli hale getirebilmesi gerekiyor. Ülkemizin çoğu karayollarının artık duble şerit olduğu bir dönemde ilçe merkezimizde bile çukurlu yolların olması, sürekli heyelanlarla bozulan asfaltların düzeltilmiş gibi düzeltilememesi bizleri gerçekten üzüyor, bu durum verilen oyların hakkını geri alamadığımızı düşünmemize sebep oluyor fakat yine de sorunların biranda bitemeyeceğini ve uzun zaman alacağının hepimiz farkındayız yalnız, yegane istediğimiz şey samimice bir çalışma ve çabalama, başarı ise Allah’tandır.
Seçim dönemlerinde verilen vaatlerin duyulunca dudak uçuklatan, hayali bile mükemmel olan şeyler olmasını istemiyoruz sadece gerçekçi ve samimi, seçim döneminden sonra da hatırlanan vaatler olmasını istiyoruz. Biz devlet erkânımızdan imkansızı veya güçlerinin yetemeyeceği şeyleri istemiyoruz, sadece kırılan bu rekor oyların ve halkımızın güvenin boşa çıkarılmaması konusunda hassas davranmaya davet ediyoruz.
Seçim öncesi verilen sözlerin ola ki ters giden beklenmedik durumlardan dolayı bozulması, yapılamaması durumunda devlet büyüklerimize, ‘neden böyle oldu’ diyerek sorduğumuzda gerçekçi ve tatmin edici bilgilendirmeler istiyoruz, yine biz biliyoruz ki dünya hayatı bir meta bir eğlencedir ve imtihanlarla doludur. O yüzden yaşanılan sorunların beraberce konuşarak ve iletişim halinde çözülmesini istiyoruz. Biz yine bizimle beraber olun istiyoruz ama daha kenetlenmiş ve birbirimizin dertlerini dinleyerek.
Yürekleri Yakan Acı
Sincik’te HES Kanalı'na Düşen minik kardeşimizin suçu neydi, suçu gariban olmak mıydı?
HES’in İlçemize ne faydası var masum bir can aldı
Daha 3 Yaşındaydı minicik bedeni şimdi toprak altında
Bunun Hesabını verecek hiç kimse yok ve olamaz
Bir tel örgüyü çok gördüler insanlığa yazık gerçekten çok yazık milyon dolar harcanılan projeye tel örgüyü çok gördüler.

Peki, Ramazan kardeşimiz
Ramazan Fırat. 20 yaşında bir üniversite öğrencisiydi. Adıyaman'ın Bölükyayla Beldesi'ndeki hayatı üniversite sınavını kazanmasıyla değişti. Okulu için başka bir ile taşınan genç kardeşimiz, yaşadığı öğrenci evinde kimliği belirsiz kişi veya kişiler tarafından katledildi. Genç kardeşimize Allah’tan rahmet, ailesine ve bütün Adıyaman halkınaysa başsağlığı ve sabır diliyorum. Bu üzücü olayın ardından cenazesi Adıyaman’a getirilen kardeşimize veda ve son vefa görevimizi yerine getirmek için devlet erkanımızdan hiçbir büyüğün katılmaması hatta başsağlığının bile olayın sıcaklığıyla değil de çok sonradan telefonla söylenmesi, bizleri gerçekten üzdü. Cenazeye katılmamanın hiçbir mazereti olmaz. Niyetim isyan etmek değil sadece halkımızın yanında olmak her zaman..
Devlet büyüklerimize hatırlatmamız gerekir ki; biz acının yaşanıldığı anda yanımızda sevdiğimiz, güvendiğimiz insanları görmek isteriz, acının o anlık dayanılmaz anını kardeşlerimizle geçirmek isteriz, sonrasında yapılan taziyenin ilki gibi bir önemi ve etkisi olmaz ne yazık ki. O yüzden naçizane tavsiyemizdir, kötü günde halkımızın yanında olun ve bizimle hüzünlenin bu hem sevgimizi hem de beraberliğimizi arttırır .
Seçim zamanı verilen vaatler sadece seçim ağızların da kalmasın .....